"... Öğleden sonra kent susuyordu. Darağacında sallanan bir insan gibi kıpırtısız, ürkütücü. Yakıcı güneşin altında surların serin mırıltısı duyulur gibiydi. İkilem arasında kalan donuk yüreğim usulca çarpmaya başlıyor. Bir süredir ölümsü bir dinginlik içinde olan içsesim dallanıp budaklanıyor: Sevdaların, hüzünlerin, pişmanlıkların bahçesinde dolanıp durdum. Geçmişin izlerinden yeniden yürüdüm...
... Muhbirleştirilen yoksul çocuklar pusuda. Akşamın telaşında küfürler patladı. İçimde dönenen uyumsuzlukla yürümeye başladım.
Gece ilerliyor, ağır bir korku dalgası sıcak havayı yiyip bitiriyordu. Bu korku uğultusunda tüm insani değerler hücrede olsa da, o vazgeçilmez aşkı yeniden öğreneceğiz mutlaka."
Tarihiyle, doğasıyla, insanlarıyla, edebiyat için müthiş zengin malzeme sunan bir bölge, "Orası"... Hem özgün ironisiyle, hem ağır trajedisiyle... Hele ki, son yıllarda yaşananlarla, "düşük yoğunluklu savaş"la, ölümlerle, sürgünlerle...
Suzan Samancı, bizzat bu acının, bu trajedinin tanığı olan bir yazar. Bu yaşantı birikimini, olanca canlılığıyla, içe işleyişiyle yazan, özel bir yazar...
Şair, yazar Suzan Samancı, 1963 yılında Diyarbakır'da dünyaya gelmiştir. Edebiyata şiir ile başlayan yazarın ilk şiirleri 1985-1987 yılları arasında Sanat Olayı Dergisinde yayımlanmıştır.Suzan Samancı...